Electrical - Electronic Engineering / Elektrik - Elektronik Mühendisliği
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11147/11
Browse
Browsing Electrical - Electronic Engineering / Elektrik - Elektronik Mühendisliği by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 106
- Results Per Page
 - Sort Options
 
Conference Object Algıda gecikme ve kısa-ömürlü senkronizasyon temelli yeni bir hayali motor aktivite tanıma yaklaşımı(IEEE, 2023) Olcay, B. Orkan; Karaçalı, BilgeThis study proposes a novel approach for investigating a brain-computer interface that considers the temporal organization of brain activity, explicitly accounting for perception latency. To this end, we aligned the onset of task periods with the concurrence of left parietal and parieto-occipital electrodes to obtain the timings of perception latencies. Then, activity-specific synchronization timings between channel pairs were calculated using the time-aligned task periods. The perception latency and activity-specific synchronization timings were subsequently used for feature extraction and classification. The proposed approach achieved significantly better performance when comparing the proposed approach with the method that did not account for the perception latencyConference Object Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 2Ampirik Mod Ayrışımı ile Bilişsel Radar Bayes Hedef Takipçisine İşlerlik Kazandırılması(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2013) Güntürkün, UlaşBilişsel radar alıcısının merkez ünitesi niteliğindeki Bayes Hedef Takipçisine (BHT) işlerlik kazandıran Ampirik Mod Ayrışımı (AMA) tekniğine dayalı bir metot sunulmuştur. Tüm Bayes temelli metotlarda olduğu gibi Bayes hedef takipçisinin performansı da ortam hakkında isabetli ön bilginin varlığına önemli ölçüde bağımlıdır. Bu nedenle, BHT’nin gereksinim duyduğu ön bilgiyi sağlamak üzere tasarlanan Radar Ortam Çözümcüsü (ROÇ), bilişsel radar için kritik bir öneme sahiptir. Bu çalışmada sunulan metot, AMA tekniğinin fraktal süreçler için gösterdiği istatistiksel özelliklere dayalı olup, genel ROÇ tasarımını tamamlar niteliktedir. Özel olarak, ham radar verisi, öncelikle AMA yöntemiyle içkin Mod Fonksiyonlarına (IMF) ayrılmıştır. Faz uyumlu bir radarla alınan ve fraktal Gauss niteli˘gine sahip deniz yankısının IMF enerji istatistiklerine dayalı bir “Sıfır Hipotezi” türetilmiştir. Ham radar verisi, bu hipotezin kabul veya reddine bağlı olarak gruplanan IMF’lerin kısmi bir bindirmesi olarak rafine edilmiştir. Böylelikle hedef içeren duruma yönelik olabilirlik fonksiyonu, yalnızca deniz yankısı içeren olabilirlik fonksiyonundan istatistiksel ölçülerle çok daha ayırt edilebilir bir hale getirilmiştir. Sonuç olarak, ortamdan alınan ölçümler BHT’nin kullanımına uygun bir forma dönüştürülmüştür. Metodun performansı, canlı kaydedilmiş McMaster IPIX veri tabanı kullanılarak görsel olarak sergilenmiş ve Kullback–Leibler uzaklığıyla nicelenmiştir.Conference Object Ampute Elektromiyografi Sinyallerinin Evrişimli Sinir Ağları Kullanılarak Sınıflandırılması(IEEE, 2020) Onay, Fatih; Mert, AhmetThe classification of EMG signals for the amputees is important to develop a powered-prosthetic that is capable of replacing with lost limbs. The EMG signals collected from residual limbs reduce the classification accuracy due to muscle movements that cannot be realized properly. In this study, classification performance is aimed to be increased by combining CNN with root mean square (RMS) and waveform length (WL) that are used in analysis of EMG signals successfully. The features such as RMS and WL extracted from EMG signals for the classification of six hand movements at the low, medium, and high force levels were applied to CNN input, and classification results were compared with nearest neighbour and linear discriminant analysis.Conference Object Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1Apco25 için Hücre Seçim Algoritmaları Performansı(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2016) Yılmaz, Saadet Simay; Özbek, Berna; Taş, Murat; Bengür, SıdıkaBu makalede, APCO25 telsiz sistemi için hücre seçim algoritmaları incelenmiştir. Hem baz istasyonlarının yükü hem de kullanıcıların sinyal karışım gürültü oranları göz önüne alınarak hücre seçimi gerçekleştirilmiştir. Benzetim sonuçları, data ve ses kullanıcılarının olduğu farklı senaryolar göz önüne alınarak elde edilmiştir. Önerilen hücre seçim algoritmasının, kullanıcılara daha iyi sinyal karışım gürültü oranı değerleri sağlarken kullanıcıların baz istasyonlarına dengeli bir şekilde atamasını da yaptığı gösterilmiştir.Conference Object Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 4Ardışık Etkinleştirilen Çoklu Derinlik Kameraları Kullanımıyla 3b Nesne Geriçatımı(IEEE, 2020) Tunçer, Esra; Gümüştekin, ŞevketBu çalışmada, bir objenin 3-boyutlu yapısının tümüyle elde edilmesi amacıyla objenin çevresine 4 adet derinlik kamerası (Kinect v1) yerleştirilmiştir. Çoklu Kinect kullanımında karşılaşılan bilgisayar bant genişliği ve girişim problemleri eklenti USB 2.0 kontrolcüler ve elektronik kontrollü objektif kapakları ile çözülmüştür. Alınan görüntülerin birleştirilmesi için kalibrasyon işlemi kızılötesi görüntüler üzerinde uygulanmıştır. Eşleşme problemleri Döngülü En Yakın Nokta metoduyla giderilmiş ve %3.41 hata oranına sahip eşleşme elde edilmiştir. Farklı geometrik özelliklere sahip nesnelerin 3B modellenmesi için eşleştirilen nokta bulutlarına Meshlab yazılımı aracılığıyla Poisson Yüzey Geriçatımı işlemi uygulanmıştırConference Object Citation - Scopus: 1Asimetrik Alfa-kararlı Kaynakların Enküçük Saçılım Kriteri Kullalınarak Ayrıştırılması(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2006) Altınkaya, Mustafa AzizIn this work, we extend the method which separates symmetric alpha-stable sources using minimum dispersion criterion to the case of skewed alpha-stable mixtures. Thus, a more robust method based on fractional lower order statistics is developed which is capable of separating general alpha-stable sources.Research Project Atomik kuvvet mikroskobu uygulamaları için yüksek hızlı, aktüatörsüz ve dinamik görüntüleme metodunun geliştirilmesi(TÜBİTAK - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, 2013) Balantekin, MüjdatAtomik Kuvvet Mikroskobu (AKM) nano bilim ve teknoloji alanında yaygın olarak kullanılan vazgeçilmez bir gereç olmuştur. Ticari sistemler yapısal analiz için yeterli çözünürlük sağlamasına rağmen, dinamikAKM sistemlerinin görüntüleme hızı bazı uygulamalar için yeterli değildir. Bu projede, AKM uygulamaları için yüksek hızlı, aktüatörsüz, ve dinamik bir görüntüleme metodu geliştirdik. Bu metotta geleneksel AKM düzeneklerinde kullanılması gereken piezotüp aktüatörünü kullanmıyoruz. Bunun yerine, Q-kontrollü AKM probunun titreşim modunu aktüatör fonksiyonunu yerine getirmesi için kullanıyoruz. Sıradan bir AKM probuyla bile görüntüleme hızının geleneksel dinamik-AKM görüntüleme yöntemine kıyasla 100 kat mertebesinde arttırılacağını gösterdik. Frekans modülasyonlu AKM sistemlerinde, belirli koşullar altında, rezonans frekansı 600 kHz olan bir prob ile 100×100 piksellik görüntünün 24 çerçeve/sn hızında alınabileceğini teorik olarak gösterdik. Metodu, tarama zamanı, deneğe uygulanan geçici kuvvetlerin tepe değeri, ve ölçüm hatası bakımından değişik denek ve prob parametreleri için inceledik. Görüntüleme hızının yüksek rezonans frekanslı problar kullanılarak daha fazla arttırılabileceğini gösterdik. Metodun vurmalı-modda çalışan AKM üzerinde kanıtlama deneylerini gerçekleştirdik. Deney sonuçları görüntüleme hızının geleneksel görüntüleme yöntemine göre önemli ölçüde arttırılabilecegini göstermiştir. Bu metod elbette herhangi bir özel veya küçük proba ihtiyaç duymadan AKM ile görüntüleme deneylerine harcanan zamanı azaltacaktır. Ayrıca, bu metod dinamik-AKM sistemlerinin endüstriyel ölçekli nano metroloji ve manipülasyon için kullanımlarını yaygınlaştıracaktır. Metodun, küçük prob ve hızlı X-Y tarayıcısı bulunan dinamik-AKM sistemlerine uygulanmasıyla, nanomakinelerin ve bir kaç milisaniye içerisinde gerçekleşen biyomoleküler işlemlerin gerçek-zamanlı görüntülenmesi yakın bir gelecekte mümkün olabilecektir.Conference Object Citation - Scopus: 1Avrupa Karasal Sayısal Televizyon Standartlarının Tbgg Kanalı Etkisindeki Performans Karşılaştırması(IEEE, 2012) Karakuş, Oktay; Özen, SerdarIn this study, a general simulation of the European Digital Terrestrial Television Broadcasting standards which are known as "Digital Video Broadcasting - Terrestrial (DVB-T)" and "Second Generation Digital Video Broadcasting - Terrestrial (DVB-T2)" are implemented. The both of the standards are simulated under the effects of Additive White Gaussian Noise (AWGN) Channel and the acquired results are compared according to the Target Bit Error Rate (BER) value which is stated in standards. These results show that DVB-T2 standard outperforms DVB-T standard under AWGN Channel and achieves nearly from four to seven decibels power gain according to code rate and modulation parameters. © 2012 IEEE.Research Project Bağımsız bileşen analizinin iletişim, imge işleme ve jeofizikteki uygulamaları(TÜBİTAK - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, 2006) Sankur, Bülent; Gençağa, Deniz; Kalkan, Olcay; Altınkaya, Mustafa AzizBu projede literatürde kaynak ayrıştırma olarak bilinen istatistiksel işaret işleme yöntemleri hem kuramsal açıdan, hem de uygulamaları açısından ele alınmıştır. Kuramsal çalışmalarda, kaynakların uzamda ve zamanda birbirlerinden bağımsız olmadıkları düşüncesiyle parçacık süzgeçleri yöntemi ele alınmıştır. Bu yaklaşımda süreç hakkında elimizde varolan önsel bilgilerin algoritmaya ağdırılması mümkün olmuştur. Ayrıca durağan olmayan süreçlerin de ayrıştırılma problemi ele alınmış, farklı yeniden örnekleme ve önem fonksiyonları seçerek literatürdeki teknikleri aşan sonuçlar bulunmuştur. Uygulamaya dönük çalışmalarda ise, jeofizik işaret işlemede klimatolojik verilere bakılmış ve gerek Kuzey Atlantik Salınımı diye adlandırılan olgu irdelenmiştir. Ancak topografık etkiler istenen sonuca ulaşılmasına engel olmuştur. Öte yandan sıcaklık verileri faktör analizi ile incelenmiş ve volkanik hareketlerin etkisi ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Beyin-işaretleri konusunda özellikle prefrontal korteks bölgesinden bilişsel süreçlerle ilgili araştırmalar yapılmıştır. Deneklerin biliş esnasında beyindeki kan dengesinin, oksi- ve deoksi hemoglobinin değişimleri yakalanmaya çalışılmıştır. Bağımsız bileşen analizinin bu türlü dalga biçimlerini ortaya çıkarmakta çok etkili bir araç olduğu gösterilmiştir. Biyometri alanında, bağımsız bileşenler analizi hem yüz imgelerine hem de el imgelerine uygulanmıştır. Bağımsız-bileşenlerin deneklerin kimlik bilgilerini taşıyan ve bozucu etkilere karşı en dayanıklı öznitelikler olduğu görülmüştür. Nihayet bağımsız bileşen analizi CDMA: kod bölüşümlü çoklu erişim işaretlerine uygulanmış ve sönümlü kanallardaki alıcının performansını iyileştirici tasarımlar irdelenmiştir.Research Project Birden fazla biyomolekülün algılanması için akıllı nanoyapı dizileri(2014) Zareie, Hadi M.; Bulmuş, VolgaBiyolojik maddelerin hızlı, nicel ve paralel bir şekilde algılanabilmesine, biyomedikal, çevre, biyoteknoloji, savunma ve tarım gibi birçok alanda ihtiyaç duyulmaktadır. Birim kütle başına çok geniş yüzey alanına sahip olan nanomalzemeler boyuta ve şekle bağlı eşsiz kimyasal ve fiziksel özellikler sergilerler. Bu özellikleri sayesinde nanomalzemeler, biyolojik numunelerin algılanmasında son derece duyarlı, etikete/işaretlemeye ihtiyaç duymayan, hızlı metotlar geliştirmek için eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Bu projede hedefimiz, birden fazla biyolojik maddenin etikete/işaretlemeye ihtiyaç duymadan, nicel ve paralel şekilde algılanması için duyarlı ve hızlı bir sistemin geliştirilmesine yönelik olarak sıcaklık-duyarlı polimerler ve biyomoleküller ile fonksiyonelleştirilmiş sandviç-benzeri nanoyapıların desenli dizilerinin üretilmesi ve çoklu biyomolekül bağlanma olaylarının bir fonksiyonu olarak lokalize yüzey plazmon rezonansının (LSPR) ve kapasitansının incelenmesidir. Bu amaçla öncelikle sandviç-benzeri nanoyapıların desenli dizinleri nanoküre litografisi tekniği ile üretilmiştir. Sandviç-benzeri nanoyapılar, metal-yalıtkan-metal üçlü tabakalardan oluşturulmuştur. Bu nanosandviç dizileri, model biyomoleküller (biyotin, glutatiyon ve tek-sarmal oligoadenin) ve sıcaklıkduyarlı polimer ile fonksiyonelleştirilmiştir. Nanosandviç dizilerinin hazırlanması ve yüzey modifikasyonları, taramalı elektron mikroskobu, atomik kuvvet mikroskopisi, UV-görünür-yakın kızılötesi spektrofotometrisi aracılığıyla LSPR ölçümleri, X-ışını fotoelektron spektrometresi (XPS) gibi farklı teknikler ile doğrulanmıştır. Farklı transdüksiyon mekanizmalarını incelemek için, polimerler ve biyomoleküller ile fonksiyonelleştirilmiş nanodizilerin lokalize yüzey plazmon rezonansı ve kapasitansı, çoklu biyomolekül bağlanma olaylarının bir fonksiyonu olarak ölçülmüştür. LSPR ve XPS kapasitans ölçümleri, nanodizilerin işlevselleştirilmesi adımlarını ve daha da önemlisi sıcaklık kontrollü olarak biyotin-streptavidin ve oligoadenin-oligotimin veya biyotin-streptavidin ve glutatiyon-glutatiyon Stransferaz biyotanıma olaylarını açıkça göstermiştir. Sonuç olarak, bu projenin çıktısı biyomedikal, çevre, biyoteknoloji, tarım, savunma ve benzer endüstrilerde doğrudan uygulamaları olacak yeni ve iyileştirilmiş biyosensörlerin geliştirilmesine yönelik yeni nanomalzemeler ve yöntemler olmuştur.Research Project Biyolojik-kimyasal reaksiyonların benzetimi için Monte Carlo teknikleri(TÜBİTAK - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, 2012) Altınkaya, Mustafa Aziz; İnal, Fikret; Baran, YusufKimyasal reaksiyonların stokastik modellemesi, reaksiyondaki molekül sayılarının az olduğu durumda, her bir molekülün ne zaman reaksiyona gireceğinin tam olarak belirlenememesi nedeniyle yalnızca makroskopik ölçekte doğru olan gerekirci yönteme göre daha başarılıdır. Gillespie’nin geliştirdiği stokastik benzetim algoritması (SBA) Monte Carlo teknikleriyle sistemdeki bir sonraki reaksiyonun hangi reaksiyon olacağını ve ne zaman gerçekleşeceğini belirlemektedir. Ancak SBA’nın molekül sayıları arttıkça işlem yoğunluğu çok artmaktadır. Bu durumda, sistemdeki her reaksiyonu her molekülün mevcut konsantrasyonunu koruması koşulunu bozmayacak miktarda çok kez ateşleyerek, reaksiyon sistemindeki her molekülün miktarını tau peryodu ile güncelleyen tau-atlama algoritması işlem yoğunluğunu önemli ölçüde azaltmaktadır. Her bir reaksiyon kanalının tau aralığında ateşlenme adedini belirleyen Poisson değişken, reaksiyona girme eğilimi ile tau'nun çarpımı çok büyüdüğünde Gauss gibi davranmaya başlar. Bu durumda reaksiyondaki konsantrasyonları belirleyen stokastik türev denklemi Kimyasal Langevin Denklemi’ne (KLD) karşılık gelir. KLD’deki Gauss sürecin yerine Levy (alfa) - kararlı daha dürtün bir sürecin konması, KLD’nin tanımladığı Brown hareketini Levy uçuşuna dönüştürür. Kimyasal Langevin-Levy Denklemi (KLLD) olarak tanımlanan bu denklem az sayıdaki molekülün bulunduğu biyokimyasal reaksiyonları daha iyi modelleyebilir. Maltozdan glukoz elde edilen bir Michaelis-Menten sistemi ve daha çok reaksiyon içeren laktuloz hidrolizi sırasındaki enzimatik transgalaktosilasyon reaksiyonlarında KLLD’nin SBA ve KLD’ye kıyasla daha fazla gerekirci eğriden sapmaya neden olduğu ancak aynı ortalama davranışın takip edildiği görülmektedir. Bu çalışma biyokimyasal reaksiyon benzetininde KLLD’ye dayalı tau-atlamanın kullanılabileceğini göstermiştir.Conference Object Cbr ve Vbr Kodlanmış Ölçeklenir Videolar ile Uyarlanabilir İletimin Karşılaştırmalı Analizi(IEEE, 2021) Cali, Mehmet; Ozbek, NukhetHaving an influence on the effective utilization of network resources, optimum video streaming in various network conditions have a significant role. Therefore, optimization studies on DASH receives considereable attention from the researchers. Although most of these studies focus on developing adaptation algorithm in the client side, the effect of decisions made during video encoding on the perceived quality cannot be underestimated. In this study, the effect of encoding mode selection on the perceived quality for scalable video coding is investigated. Streaming of videos which are encoded in CBR and VBR modes are tested with extensive network conditions by implementing three different adaptation algorithm. It is observed that VBR encoding has superior performance with a considerable margin in terms of both video stall duration and video quality switching frequency.Conference Object Cerrahın Anlık Yönlendirilebildiği Robot Yardımlı Endoskop Kontrol Sistemi Mimarisi - Neuroboscope(Boğaziçi Üniversitesi, 2018-04-12) Dede, Mehmet İsmet Can; Kiper, Gökhan; Ayav, Tolga; Tatlıcıoğlu, Enver; Özdemirel, Barbaros; Maaroof, Omar; Ateş, Gizem; Berker, Mustafa; Işıkay, İlkay; Hanalioğlu, ŞahinBu bildiride ele alınan çalışmada endoskopik hipofiz cerrahisinde kullanılan optik-kamera sistemini, cerrahın anlık isteklerini takip ederek yönlendirilmesine izin verecek robotik sistem geliştirilmektedir. Cerrah kendisi ameliyat sahasında ameliyatı gerçekleştirirken robotu yönlendirmesi gerekmektedir. Bu gereksinim için geliştirilmekte olan özgün alt bileşenler ve toplam sistem mimarisi bildiri içinde tanıtılmıştır ve çalışmanın sonuçları benzer minimal invaziv ameliyatların robot destekli ameliyata dönüşmesine imkan verebilecektir. Bildiride sistemin gereksinimlerinin oluşturulması için yapılan testler anlatılmıştır. Üzerinde durulan sistem gereksinimlerinden birisi robotun çalışma alanı, diğeri ise cerrahın kullanım kolaylığı ile ilgilidir.Conference Object Citation - Scopus: 2Çift Çizgisel Lazerli Bir 3b Ortam Tarayıcısının Kablibrasyonu(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2012) Ozan, Şükrü; Gümüştekin, Şevket3B lazer tarayıcılar yüzey geometrisinin yakalanması için yaygın olarak kullanılan sistemlerdir. Geleneksel lazer tarayıcı sistemler bir adet lazer ışık kaynağına sahiptir. Bu çalışmada iki adet lazer ışık kaynağına sahip bir 3B lazer tarayıcı ele alınmıştır. Bu tarayıcı özellikle sahnelerdeki örtme etkisinin en küçüklenebilmesini sağlamaktadır. Ancak birden fazla lazer kaynağına sahip lazer tarayıcılar için kalibrasyon önemli bir problem olmaktadır. Çalışmamızda bu sistemlerde karşılaşılan kalibrasyon problemi tanımlanmıştır. Bu problemin çözümü için taranan sahnelerdeki dikgenlik, eş-düzlemsellik bilgileri kullanılmıştır.Conference Object Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 2Çok Bakışlı 3b Geriçatımın Polarizasyon Görüntüleme Kullanımıyla İyileştirilmesi(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2014) Ozan, Şükrü; Gümüştekin, ŞevketPerformance of stereo imaging methods, which are used to find depth information of a scene, can be adversely affected by surface reflection properties of subjects in the scene and possible change in relative camera and light source positions. In this study a catadioptric multiview imaging system, which is constructed by using planar mirrors, is proposed. Stereo matching problems which are caused by the specular reflections in the scene are highlighted and it is shown that those problems can be significantly alleviated by using polarization images.Conference Object Citation - Scopus: 8Çoklu Antenli̇ Bili̇şsel Radyo Si̇stemleri̇nde Dönemli̇-duraǧan Özelli̇k Algılama Yöntemi̇ne Dayanan Spektrum Sezi̇mi̇(Institute of Electrical and Electronics Engineers, 2011) Üstok, Refik Fatih; Özbek, BernaCognitive radios aim to implement dynamic frequency usage which is proposed to increase the efficiency of the spectrum and can sense their environment, detect the idle bands and then allocate the secondary users into the detected idle bands without any interference to primary users' communications. Cyclostationary Feature Detection is one of the commonly used methods in the literature for spectrum sensing. This paper focuses on sensing the idle bands using cyclostationary feature detection method in Cognitive Radio based systems. The performance is improved by using the proposed multiple antenna technique and the simulation results are analyzed. © 2011 IEEE.Conference Object Citation - Scopus: 4Çoklu Antenli Bilişsel Radyo Sistemlerinde Enerji Algılamasına Dayanan Spektrum Sezimi(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2009) Üstok, Refik Fatih; Özbek, BernaDünyanın tükenmeye yüz tutmuş sınırlı kaynakları olabilecek en etkili Şekilde kullanılması problemi; bugünkü toplumlarm üstesinden gelmeye çalıştığı en önemli problemlerden biridir. Doğal frekans spektrumu da sınırlıdır, bu nedenle verimli kullanılması gereklidir. Şu anda kullanılan durağan frekans tahsis etme yöntemleri, hızla artan miktardaki daha yüksek veri hızlı cihazların taleplerini karşılamada yetersiz kalmaktadır [1]. Bu nedenle de frekans spektrumunun kullanılabilirliğinin artırılması için spektrumun dinamik kullanımının, durağan kullanımdan ayırt edilmesi gerekmektedir. Spektrumun dinamik kullanılmasının ayırt edilmesi için; bilişsel radyo sistemleri, verimli spektrum kullanımı gibi kullanıcı gerekliliklerini uygun olarak yerine getiren yeni bir teknoloji olarak önerilmektedir. Bilişsel radyo sistemleri çevresini dinleyerek, işlemlerini hedeflenen başarımı sağlamak için ayarlayabilmektedir. Diğer bir deyişle bilişsel radyo sistemleri, ilk önce spektral çevresini sezinleyerek daha sonra parametrelerini, spektral verimliliği en büyükleyerek ortama göre değiştirebilirConference Object Çoklu Antenli Ev Baz İstasyonlarının İç Mekan Kapasite Başarımı(IEEE, 2011) Aycan, Esra; Özbek, BernaIn this paper, indoor channel models for femtocells are examined and capacity performances are obtained. In order to evaluate the indoor channel models, the performance results are obtained employing the ray tracing based Wireless Insite model, the well known i.i.d model and the IEEE802.11n model. All the comparisons are shown for the single input single output (SISO) and the multiple input multiple output (MIMO) systems.1 © 2011 IEEE.Conference Object Çoklu Kullacılı Çgtç-dfbçe Sistemleri için Adil Kaynak Paylaşımı(IEEE, 2011) Baştürk, İlhan; Özbek, BernaIn this study, the user selection at the base station and resource allocation algorithms are presented for multiuser multipleinput single-output orthogonal frequency division multiple access (MU-MISO OFDMA) systems when the number of users in a cell is much more than the number of transmitter antennas. A fair resource allocation algorithm is proposed in order not to victimize the users far from the base stations. In general, Shannon capacity has been shown as the performance measure for MU-MISO-OFDMA systems. In this paper, the bit error rate (BER) is used as an performance metric instead of the Shannon capacity since, increasing the system capacity does not automatically yield the best performance in terms of error rates. It is also shown that the proposed algorithm provides fairness by calculating the fairness index. © 2011 IEEE.Research Project Çoklu-antenli çoklu-taşıyıcılı kablosuz iletişim sistemleri için verimli çok-kullanıcılı özkaynak yerleşim algoritması tasarımı(2010) Özbek, BernaGelecek nesil kablosuz iletişim sistemlerinin artan veri iletim hızlarına olan taleplerinin limitli bantgenişliğine ve çokyollu iletimden kaynaklanan semboller arası karışıma sahip olan gezgin iletişim kanallarında güvenilir bir şekilde sağlaması hedeflenmektedir. Uyarlanır özkaynak yerleşimi, kablosuz iletişim sistemlerinde hem servis kalitesininin hem de spektral verimliliğin arttırması açısından önemlidir. Baz istasyonuna göre farklı konumlarda olan kullanıcılar için gerçekleştirilen özkaynak yerleşiminin çoklu kullanıcılı, çoklu antenli ve çokyollu gibi çeşitleme kazançlarını ortaya çıkarması beklenmektedir. Dikgen frekans bölmeli çoğullama (DFBÇ) hem yüksek veri hızlarını hem de çoklu kullanıcı uygulamalarını desteklediği için çoklu-taşıyıcılı teknikler arasında ön plana çıkmaktadır. DFBÇ ile kullanıcılar farklı zaman aralıklarına ve farklı frekans bantlarına yerleştirilerek çoklu-yollu ve çoklukullanıcı çeşitleme kazançları elde edilebilir. Ayrıca, DFBÇ tabanlı sistemlerin performansları çoklu anten teknikleri kullanılarak arttırılabilir. Bu projenin amacı, kullanıcıların talepleri doğrultusunda tüme gönderim ya da çoğa gönderim uygulamaları için özkaynak yerleşimini çoklu-antenli çoklu-taşıyıcılı sistemler için verimli bir şekilde gerçekleştirmektir. Bu amacın gerçekleştirilmesi için, çoklu kullanıcılı çoklu antenli özkaynak yerleşiminin kuramsal kazançları elde edilmiş; DFBÇ tabanlı sistemlerde verimli özkaynak yerleşim algoritmaları tasarlanmış; çoğa gönderim uygulamaları için verimli önkodlama teknikleri geliştirilmiş; özkaynak yerleşiminin yapılabilmesi için gerekli bilgilerin baz istasyonuna iletilebilmesi için düşük veri hızında geri besleme kanalı tasarlanmıştır. Geliştirilen algoritmaların performansları kablosuz ağ standartları gözönünde bulundurularak gösterilmiş ve elde edilen kazançlar çeşitli özkaynak yerleşim algoritmalarının sonuçları ile karşılaştırılmıştır.
