06. İYTE Araştırma Merkezleri / IZTECH Research Centers
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11147/2635
Browse
Browsing 06. İYTE Araştırma Merkezleri / IZTECH Research Centers by Department "İzmir Institute of Technology. Energy Systems Engineering"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation - WoS: 4Citation - Scopus: 10Characterization of Sb Scaling and Fluids in Saline Geothermal Power Plants: a Case Study for Germencik Region (büyük Menderes Graben, Turkey)(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2021) Tonkul, Serhat; Baba, Alper; Demir, Mustafa M.; Regenspurg, Simona; 03.06. Department of Energy Systems Engineering; 03.03. Department of Civil Engineering; 03.09. Department of Materials Science and Engineering; 03. Faculty of Engineering; 01. Izmir Institute of TechnologyTurkey is located on the seismically active Alpine-Himalayan belt. Although tectonic activity causes seismicity in the Anatolian plate, it also constitutes an important geothermal energy resource. Today, geothermal energy production is heavily concentrated in Turkey's Western Anatolia region. Graben systems in this region are very suitable for geothermal resources. The Buyuk Menderes Graben (BMG) is an area of complex geology with active tectonics and high geothermal potential power. Germencik (Aydin) is located in the BMG, where the geothermal waters include mainly Na-Cl-HCO3 water types. This study examined the stibnite scaling formed in the preheater system of the Germencik Geothermal Field (GGF). The formation of the stibnite scaling on the preheater system dramatically reduces the energy harvesting of the GGF. Considering the stibnite scaling in the surface equipment, the optimum reinjection temperature was determined as 95 degrees C to prevent stibnite scaling in the GGF.Conference Object Dünya’da ve Türkiye’de Jeotermal Enerjinin Gelişiminde Araştırma Merkezlerinin Yeri(TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 2011) Hancıoğlu Kuzgunkaya, Ebru; Gökçen, Gülden; Baba, Alper; 01. Izmir Institute of Technology; 03.03. Department of Civil Engineering; 03.06. Department of Energy Systems Engineering; 03. Faculty of EngineeringJeotermal enerji alanında araştırma, geliştirme faaliyetleri ile mevcut jeotermal enerji uygulamalarının topluma tanıtılması çalışmalarını yürüten Jeotermal Araştırma Merkezleri ABD ve Avrupa’da 1970’li yıllardan bu yana çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’de 1935 yılında Enstitü adıyla yerbilimleri alanında bilimsel araştırma ve uygulama yapmak üzere kurulan MTA, yerbilimleri alanında Türkiye’nin ilk ve en önemli araştırma kurumu olmuştur. Jeotermal enerji ile ilgili ilk çalışmalar MTA tarafından 1960’lı yıllarda başlatılmıştır. Yaklaşık 50 yıllık süreçte geliştirilen sahalar, çeşitli uygulamalar, yasal düzenlemelerle bugün jeotermal enerji kaynaklarına yoğun bir ilgi gösterilmektedir. Bu süreçte ülkemizde bazı üniversitelerin bünyesinde “Araştırma Merkezleri” oluşturulmaya başlanmış, fakat Amerika ve Avrupa’daki benzerlerine yakın performans gösterememişlerdir. Ülkemizde birçok kurum ve özel kuruluş bu Araştırma Merkezleri hakkında bilgi sahibi değildir ve karşılaştıkları sorunlarını çözmekte zorlanmaktadırlar. Bu çalışma kapsamında Dünyada ve Türkiye’de Jeotermal Araştırma Merkezlerinin özellikleri, bilimsel araştırmaları, kamu ve özel sektör ilişkileri, araştırmalara getirebilecekleri yenilikler ile ilgili bilgiler irdelenmiştir.Article Isıl Konfor Sıcaklıklarına Bağlı Olarak Bir Konutun Enerji Performansının Değerlendirmesi: Izmir Örneği(Sakarya Üniversitesi, 2018) Yıldırım, Nurdan; Kuzgunkaya, Ebru; Gökçen Akkurt, Gülden; 03.10. Department of Mechanical Engineering; 01. Izmir Institute of Technology; 03.06. Department of Energy Systems Engineering; 03. Faculty of EngineeringTürkiye’de enerji tüketiminin yaklaşık %34’ü binalarda ve bunun %85 kadarı da ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılmaktadır. Binalarda bulunan HVAC sistemlerinin işletme özellikleri, hem binanın ısıl konforunu hem de enerji tüketimlerini doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmada, HVAC sistemlerinin işletme şartlarının, ısıl konfor koşulları ile enerji tüketimlerine olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla İzmir ilindeki 100 m2’lik bir konut için öngörülen HVAC sisteminin kesikli ve sürekli rejimde, tek ve çift sıcaklık set değerleri ile tam mekanik kontrollü veya doğal havalandırmalı olarak çalıştırılması durumları incelenmiştir. Isıl konfordan olan memnuniyet; Tahmini Ortalama Oy (Predicted Mean Vote - PMV) değeri ile ifade edilmektedir. Bu kapsamda öncelikle, Design Builder yazılımı kullanılarak en iyi duruma karşılık gelen PMV=0’a göre HVAC sisteminin set sıcaklıları belirlenmiştir. Bu sıcaklık set değerlerinin kullanılması ile ele alınan 5 farklı durumda konut için yıllık birim ısıtma/soğutma enerji tüketimleri, birim birincil enerji tüketimi, yıl boyunca ailenin evde bulunduğu saatlerde sağlanan PMV değerleri ve PMV değerlerinin istatistiksel değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, incelenen 5 durum arasında normal beklenti seviyesinde % 99,6 kümülatif frekans yüzdesi ile ısıl konforu en çok sağlayan tam mekanik kontrollü, sürekli rejim, aylık çift ısıtma/soğutma operatif sıcaklık set değerli durumdur. Tam mekanik kontrollü, kesikli rejim, aylık tek ısıtma/soğutma hava sıcaklığı set değerli durum ise 2,04 kWh/m2/%KF birim memnuniyet enerji tüketimi değeri ile en az enerji tüketen durum olmaktadır.Article Türkiye’nin Farklı İklim Koşullarında Isıl Konfor Sıcaklıklarına Bağlı Olarak Konutların Enerji Performanslarının Değerlendirilmesi(2021) Hancıoğlu Kuzgunkaya, Ebru; Yıldırım, Nurdan; Gökçen Akkurt, Gülden; 03.10. Department of Mechanical Engineering; 01. Izmir Institute of Technology; 03.06. Department of Energy Systems Engineering; 03. Faculty of EngineeringIsıl konfor, insanın yapısı, yaşı, cinsiyeti gibi kişisel parametrelerin yanı sıra çevresel parametrelere de bağlıdır. Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin çalışma şekli ve dış hava sıcaklıkları ısıl konfor için önemli parametrelerdir. Fanger deneysel çalışmalar sonucu “tahmini ortalama oy (PMV)” olarak adlandırılan bir gösterge oluşturmuş ve PMV=0’ı konfor için en iyi değer olarak belirlemiştir. Bu çalışmada, farklı iklim bölgelerinden dört il seçilerek, her bir il için ısıl konfor sıcaklıkları belirlenmiş ve bu ısıl konfor sıcaklıklarındaki enerji performansları değerlendirilmiştir. Isıtma ve soğutma sistemi için kişisel kontrole izin verilmeyen tam mekanik kontrollü sistem seçilmiş, kesikli ve sürekli rejim için hesaplamalar yapılmıştır. Çalışmada, konfor koşullarının PMV=0 olması durumunda enerji tüketimleri incelenerek iller arasındaki ısıl konfor memnuniyeti ve enerji tüketiminindeki farklılıklar saptanmaya çalışılmıştır. PMV değerlerinin istatistiksel analizinde, İzmir ili için kesikli rejimde çalışmanın sürekli rejime göre daha iyi olmasına rağmen İstanbul için sürekli rejimde konfor koşulları açısından daha iyi sonuçlar alınmıştır. Tüm illerde sürekli rejim uygulandığında birim enerji tüketiminde artış olduğu belirlenmiştir. Sürekli rejim, kesikli rejime göre ısıtma enerji tüketiminde % 4,5-6,2, soğutma enerji tüketiminde ise % 9,1-23,2 daha yüksektir.Article Citation - WoS: 52Citation - Scopus: 67Utilization of Renewable Energy Sources in Desalination of Geothermal Water for Agriculture(Elsevier, 2021) Tomaszewska, Barbara; Gökçen Akkurt, Gülden; Kaczmarczyk, Michal; Bujakowski, Wieslaw; Keleş, Nazlı; Jarma, Yakubu A.; Baba, Alper; Bryjak, Marek; Kabay, Nalan; 03.03. Department of Civil Engineering; 03.06. Department of Energy Systems Engineering; 03. Faculty of Engineering; 01. Izmir Institute of TechnologyThe agricultural sector, which is highly dependent on water, is urged to build on improved water management practices and explore available options to match supply and demand because of the water scarcity risks and a sustainable and productive agri-food chain. Geothermal water is an energy source used to generate electricity and/or heat. After harnessing its energy, the remaining water can be used as a water source for irrigation following treatment because of its high ionic content. Geothermal fields are mostly located in rural areas where agricultural activities exist. This would be a good match to decrease the transportation cost of irrigation water. The energy demand of the desalination process for agriculture is higher, requiring additional post-treatment processes. Fossil fuels to fulfill the energy requirements are becoming expensive, and greenhouse gas emissions are harmful to the environment. Thus, efforts should be directed towards integrating renewable energy resources into desalination process. This work focuses on presenting a comprehensive review of geothermal water desalination which is powered by renewable energy and provides specific cases from Turkey and Poland. Furthermore, possible new generation renewable energy systems in desalination are introduced, considering their potential application in the desalination of geothermal water for agricultural irrigation.